Blok Zinciri Gelişimi: Güven ve Değerin Yeni Çağını Keşfetmek

Blok Zinciri teknolojisinin gelişim tarihi, özünde bir "güven" ve "değer" keşfi sürecidir. Merkeziyetsiz konsensüs ve verimli değer akışı, Blok Zinciri'nin çekirdeğini oluşturmaktadır. Blok Zinciri konseptinden pratik uygulamalara geçiş yaparken, birçok projenin yükseliş ve düşüşlerine tanıklık ettik. Teknik idealler ile gerçeklik zorlukları arasındaki çarpışmada, bazıları fırsatı beklemeyi, bazıları yenilik yapmayı tercih etti, bazıları ise açık bir tutumla çoklu olasılıkları kucakladı.

Bir Blok Zinciri projesinin gelişim süreci, bu keşfin bir yansımasıdır. Proje yakın zamanda bir kamuya açık mektup yayınlayarak, kuruluşundan bugüne kadar olan gelişim sürecini gözden geçirdi ve gelecekteki gelişim yönlerini ve vizyonunu açıkladı. Proje, kendi kendine döngüsel bir ekosistem inşa etmeye kararlıdır, temel teknolojinin optimizasyonunu teşvik ederken, "kullanıcı değeri öncelikli" ana ilkesine odaklanarak, Blok Zinciri ekosistem inşasında geleneksel çerçeveleri aşmanın yollarını keşfetmektedir ve ekosistemin sürdürülebilir gelişimini ve kullanıcı haklarının maksimum düzeyde korunmasını sağlamayı hedeflemektedir.

Girişimcilik Sürecinin İlk Aşamasındaki Zorluklar ve Atılımlar

Bu proje, belirli bir ekosistemin önemli bir bileşeninden kaynaklanmaktadır. 3 Kasım 2022'de, proje kurucusu Vancouver'da ilk tasarımı başlattı. Projenin başlangıcında büyük miktarda kaynak yatırıldı, ancak ana ağın bir türlü başlatılamaması nedeniyle zorluklar yaşandı. O dönemde, birçok ilgili ekosistem projesi sürdürülemez hale geldiği için kapatma seçeneğini tercih etti; sadece birkaç azınlık ekosistem projesi ise zorluklarla mücadele etmeye devam etti. Ancak, kurucu ekip pes etmedi, aksine zorluklar içinde bir çıkış yolu aradı ve nihayet 25 Ağustos 2023'te tamamen yenilenen projeyi tanıttı.

Mevcut sunucular hala çalışıyor olmasına rağmen, yeni proje bağımsız bir platform haline geldi ve teknik mimari ile ekosistem tasarımında atılımlar gerçekleştirdi. 20 Şubat 2025'te, proje orijinal ekosisteme saygı duruşunda bulunmak ve aynı zamanda teknik yeteneklerini ve yenilikçi becerilerini sergilemek için özenle hazırlanmış bir metaverse şehri tanıttı. Bu sanal şehir sadece geçmişe olan minnettarlığı simgelemekle kalmıyor, aynı zamanda projenin keşif sürecinde kendi gelişim yolunu bulduğunu gösteriyor.

Son altı yılda, orijinal ekosistem mobil madenciliğin düşük giriş engeli sayesinde on milyonlarca kullanıcı ve binlerce ekosistem projesi çekmiştir. Yeni projeler, buradan deneyim kazanarak, referans almak ve yenilik yaparak büyümektedir. Açık mektup, yeni projelerin tamamen orijinal ekosistemden kopmayı seçmediğini, aksine onunla birlikte var olmayı ve halka açık blok zinciri inşası yolunda birlikte ilerlemeyi umduğunu belirtmektedir.

Kullanıcı Değeri Öncelikli Tersine Tasarım Düşüncesi

Açık mektupta, proje ekibi, kamu zinciri inşasının endüstri acı noktalarını analiz etti: Kamu zincirinin değeri yalnızca ana ağın çevrimiçi olmasının "töreni" ile değil, aynı zamanda ana ağın ekosistemin gerçek işleyişini taşıyıp taşıyamayacağı, ekosistem gelişimini, düğüm teşviklerini ve piyasa dolaşımını nihai dengeye ulaştırıp ulaştıramayacağı ve sürdürülebilir gelişimi gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği ile ilgilidir; gerçek bir kamu zinciri ekosistemi, "madencilik" sembolik anlatımı ile sınırlı kalmamalıdır, bunun yerine uygulanabilir uygulama senaryoları, doğrulanabilir ekonomik modeller ve sürdürülebilir topluluk yönetimi mekanizmaları inşa edilmelidir. Bu zorluklar esasen teknoloji uygulaması ile kullanıcı hakları dengesi arasındaki sorunlardır.

Proje ekibi, kamu blok zinciri inşasında birkaç önemli sorunu belirtti:

1. Ana ağ, değer ağına eşit değildir: Eğer ana ağ, akıllı sözleşmeleri barındıramıyorsa, varlık akışını ve ekosistem işbirliğini gerçekleştiremiyorsa, altyapı uzun vadede kapalı kalır ve özünde hala kapalı bir deneydir.

2. Kullanıcı veri işçisi değildir: Eğer katkıda bulunanlar şeffaf ve adil kurallar üzerinden hak ettikleri kazancı elde edemezse, bir zamanlar kurulmuş olan konsensüs nihayetinde çökecektir.

3. Ekosistem, işlev yığınından ibaret değildir: Uygulama senaryoları, uygulanabilir ekonomik model ve kullanıcı değerlerini yakalama mekanizmalarından yoksun olduğunda, ekonomik kapalı devreye sahip olmayan uygulama matrisleri, teknik gösterim vitrini haline gelebilir.

Bu sektör acı noktaları, kamu blok zinciri inşasında en çok göz ardı edilen gerçeği ortaya koyuyor: Teknik idealizm ile uygulama yeteneği ve topluluk ortak yönetim ruhunun birleşimindeki zorluklar, projelerin hızla değişen piyasa koşullarına uyum sağlamasını zorlaştırabilir.

Bu bağlamda, proje zorlukları aşarak benzersiz bir yol keşfetmiştir. Ekibi, Blok Zinciri protokol katmanı geliştiricileri, finans mimarları, güvenlik mühendisleri, metaverse geliştiricileri ve uluslararası sanat ekiplerinden oluşmaktadır. Kuruluşun ilk döneminden itibaren "tersine tasarım düşüncesi" benimsenmiştir - önce kendi kendine döngüsel ekosistem senaryoları oluşturulmuş, ardından alt düzey teknolojiler optimize edilerek sürdürülebilirlik ve kullanıcı değerinin sahipliği gibi iki temel sorun çözülmüştür.

"Kullanıcı Değeri Öncelikli" yoluna dayanan proje ekosistem matrisinin 12 ana bölümden oluştuğu, bu bölümlerin birden fazla bağımsız ekosistem oluşturduğu ve aynı hesaplama gücü sistemi ile bağlandığı, böylece ekosistemlerin birbirine destek olduğu ve tamamlayıcı hale geldiği belirtilmektedir. Bu işbirliği yapısı sağlam bir altyapı oluşturmakla kalmaz, aynı zamanda sonsuz olasılıklarla dolu bir değer sistemini de doğurur.

Yenilikçi Mekanizmalar ve Ekosistem Tasarımı

1. Yenilikçi "Dikkat Madenciliği"

Proje, kullanıcı katılımının değerini yeniden tanımlıyor; kullanıcıların sosyal, yaratım, tüketim gibi senaryolardaki her bir dikkat katkısı, kredi değeri sistemi ve puan sistemi aracılığıyla nicelendirilecek ve Blok Zinciri üzerinden hak sahibi olarak gerçek bir dijital varlık haline gelecektir.

2. Ana ağ taahhüttür, ancak bir hedef değildir.

Proje ana ağı, faaliyete geçtiği günden itibaren, cüzdan arayüzleri ve akıllı sözleşme işlevlerini tamamen açarak ekosistem geliştiricileri ve kullanıcıların kesintisiz erişimini sağlamaktadır; aynı zamanda, proje ekibinin sahip olduğu tokenler, kullanıcıların serbest bırakma oranına göre sıkı bir şekilde senkronize olarak açılacak, "ön madencilik" ve "gizli hasat" reddedilerek, fayda dağılımı topluluk konsensüsüne geri dönecektir. Proje ayrıca yenilikçi mekanizmalarla test ağı ve ana ağı 1:1 bağlayacak, dinamik açılma algoritması ile token serbest bırakma döngüsünü optimize edecek, deflasyonist ekonomik model ve yeni staking mekanizmaları gibi unsurlarla ekosistem gelişimine istikrarlı destek sağlayacaktır.

3. Eşsiz İki Varlık Modeli

Proje, bir iç döngü sistemi olarak işlev gören ve tüm NFT sistemi, puan sistemi ve ekosistemini birbirine bağlayan iki varlık modeli benimsemektedir. İç döngüdeki her aşama, kendine ait istikrarlı bir değer sistemi oluşturur; diğer bir model ise dış döngü sistemi olarak işlev görür ve ticaret ve çapraz zincir likiditesinde değer üretir. İç ve dış etkileşim, birbirlerini teşvik ederek token değerinin artmasına daha fazla olanak sağlar.

4. Güçlü Ekosistem Matrisi

Projenin 12 büyük bölümü, tek bir işlevin basit bir şekilde üst üste eklenmesi değil, her bir bölümün bağımsız bir ekonomik kapalı döngü oluşturabilmesidir; bağımsız ama birbirine güç veren bir yapıya sahiptir. "Kullanıcı değeri önceliklidir" ve "kullanıcı egemenliği" temel ilkeleri, "teknoloji-senaryo-kullanıcı" üç boyutlu büyüme çarkını oluşturarak topluluğun güçlü bir bağlılık ve kendi kendine hareket etme gücü kazanmasını teşvik eder ve güçlü bir kapalı döngü ekonomik sisteminin oluşumunu ve sağlam gelişimini destekler.

Sıfır toplamlı oyunları savunmak, birlikte var olmak ve inşa etmek için bir gelişim felsefesi

Proje, açık mektubunda doğal kullanıcıların anlayışına ve saygısına vurgu yaparak, altı yıl beklemenin devamlılığının ve merkeziyetsiz idealine olan bağlılığın değerli olduğunu belirtti. Aynı zamanda, "sıfır toplamlı oyun" düşüncesini teşvik ederek, kullanıcılara çeşitlendirilmiş bir stratejiyle risklerini dağıtmalarını önerdi - hem orijinal projenin gelişimini izlemeye devam edebilir, hem de yeni projelerin potansiyelini keşfedebilir, tıpkı Bitcoin ile Ethereum'un varlığı gibi, Layer1 ile Layer2'nin tamamlayıcılığı gibi.

Proje vurguluyor ki, mevcut projeleri değiştirmeyi amaçlamıyor, bunun yerine kullanıcılara daha belirgin bir olasılık ve boyut sunuyor. Mevcut projelerden vazgeçmeyeceklerini taahhüt ediyor, onlarla simbiyotik bir ilişki kuruyor ve kullanıcıları ekosistem inşasına katılmaya davet ediyor, büyüme kârlarını paylaşmaya.

Açık mektubun sonunda, proje eylemle taahhüdünü yerine getirmeye vurgu yapıyor. 2023 yılında doğduğundan beri, teknolojik iterasyonu ve sahaya inmesi asla durmadı ve çok sayıda kullanıcının güvenini kazandı. Proje, yalnızca samimiyet ve güç, uzlaşma ve değerin etkili akışının uzun süreli güven kazanabileceğini belirtiyor. Çünkü, Blok Zinciri'nin özünde, "güven" ve "değer" üzerine bir karşılaşma vardır.